Ankara’ya gittiğiniz zaman görmeniz gereken yerlerden biri de Beypazarı… Burada eski yapıları öyle güzel korumuşlar ki.. Adım başı muhteşem konaklar var ve bir kaçını da belki birçoğunu müzeye çevirmişler.. Böylelikle sizde içlerini gezip görebiliyorsunuz. Bizim kısıtlı vaktimiz olduğundan ancak iki tanesine girebildik. Hamam Müzesi ve Mehmet Nurettin Karaoğuz Konağı. Bunların dışında birde Yaşayan Müze vardı. Sanırım o en meşhuru! 🙂 Meşhur demişken buranın en meşhur şeylerine gelirsek, bunu birçoğunuz duymuş hatta tadına bakmış olabilirsiniz.Beypazarı kurusu! Ama emin olun burada yediğiniz önceki yediklerinizden kat bin kat daha güzel! Çok taze ve gevrek! Sonra havuç suyu var, adım başı. Taze taze sıkıp veriyorlar hemen. Zaten Beypazarı’na giderken de heryer havuç tarlası! 😀 Birde çarşı girişindeki kocaman havuç heykelini unutmamak lazım. Hanlar Önü Meydanı’nda.. Çarşı da gezerken Takıntı Gümüş diye çok tatlı bir dükkana rastladım. İçerisinde iğne oyasından bir sürü el işi vardı. İçeriye girince çok vakit harcıyorsunuz benden söylemesi. Bu arada uğramanız gereken dükkanlardan biri de Halise Teyze’nin dükkanı. Biz burayı TRT Belgesel kanalında izlemiştik, çok hoşumuza gitmişti. Cidden çok güzel bir yer. Herşey el yapımı. Tarhanalar, erişteler, sebze kurusu (Tuzot’un tuzsuz hali ve tabii daha sağlıklısı!..), zeytinyağlı sarma dolma, gözleme, el açması baklava vs..
Aaa bu arada son olarak eklemek istediğim, gitmek isterseniz hafta içine denk getirmeye çalışın çünkü hafta sonu çok kalabalık oluyor.. 🙂